Hayallerinizi ne zaman planlara dönüştürmelisiniz?
Güncelleme tarihi: 16 Kas 2018
Geçmeyen, bilakis giderek güçlenen bir sektörel davranış: yenilikçi teknolojiler ile cüretkar vaatlerde bulunmak. Peki bir yeniliği işimize adapte etmek için doğru zamandan nasıl emin olabilirim, bu yenilikten ne zaman verim beklemeliyim ve tabiki bu yenilik ne zaman eskimiş olur?
Gartner'ın Hiper Döngüsü bu konuda yol gösteren bir araç. Önce grafiğin şablonunu inceleyelim. Daha sonra bir örnek ile açıklamaya çalışacağım:

Beklentiler yani başka deyişle hayallerimizi X eksenine, zamanı da Y eksenine alalım. Teknolojik hangi konu üzerinde çalışıyor olursak olalım, her zaman beş evreden oluşan bir hiper döngüden bahsetmek mümkündür.
1- Innovation Trigger: (Yenilik Tetikleyici) Bu evre, yeni teknolojinin tanıtıldığı evredir. Henüz çok yeni olduğu için aslında uygulamada sonuçlarının ispatları pek tatmin edici değildir. Ticari olarak kullanımı henüz yayılmamıştır.
2- Peak of Inflated Expectation: (Beklentilerin Şişirildiği Dönemin Zirvesi) Hala tanıtım dönemi denilebilir. Etrafta bir sürü "başarı hikayesi" duyarsınız ama hala çoğunluk tarafından kullanılmamaktadır.
3- Trough of Disillusionment: (Hayal Kırıklığı Çukuru) İlgili teknolojiyi üretenlerden bazıları ürünü beklentilere uygun şekilde geliştiremedeği veya bambaşka sebeplerle ortadan kaybolmaya başlar. Sadece müşterisinin beklentisine göre evrilmeyi başaran birkaçı pazarı ele geçirecektir.
4- Slope of Enlightenment: (Aydınlanma Eğimi) Tedarikçiler için de firmalar için de aydınlanma devam etmektedir. İkinci hatta üçüncü jenerasyon ürüne geçilmiş, artık daha fazla firma yeni teknolojiyi denemeye başlamıştır. Konservatif olanlar hala şüphe içinde beklemektedir.
5- Plateau of Productivity: (Verimlilik Yaylası) Ürün artık ana caddeye çıkmıştır. Bu evrede artık tedarikçi için oyunun kuralları artık daha nettir ve uygulama alanı genişlemektedir.
Çok basit görünen ve zaten farkında olduğumuz bu evreleri somutlaştırarak karar mekanizmamıza adapte edebiliriz. Bunu yaparken şunları dikkate almakta fayda var:
* Şişirilmiş zirve dönemini ayırt edebilmeli,
* Yatırım kararlarımızdaki riski hesaplayabilmeli ve minimumda tutabilmeli,
* Yeni teknolojinin işimize getireceği katmadeğeri, nesnel ve uzman bir IT analizi ile değerlendirin.
Yukarıda ifade etmeye çalıştıklarımı biraz somutlaştırmak için sanal gerçeklik ve artırılmış gerçeklik için güzel bir örnek çalışma:

Bir örnek de dijitall devlet teknolojileri için gelsin. Grafiği doğru okumak adına birkaç pratik yapalım:
Analistler, Sahtekarlık tespiti, veri kaybından korunma ve bulut servislerinin iki yıldan az bir zamanda verimlilik platosuna ulaşacağını düşünüyor. Diğer yandan block chain, IoT platformları gibi konularda 5 ile 10 yıl arasında bir süre daha öngörüyor. Bu demek değildir ki bu alanlara yatırım hiç yapılmamalı. Risk analizi ve fayda analizi doğru yapıldığı taktirde her evrede akıllıca yatırım yapılması mümkündür.

Özetle, Institute for the Future'dan Roy Amara'nın ürettiği kuramla sözü bağlamak isterim:
Biz insanlar, bir teknolojinin kısa vadedeki etkisini abartma ve uzun vadede etkisini hafife alma eğilimindeyiz. Bu davranış biçimimizi doğru yönetebilmek için yatırım yapmayı planladığınız yeni teknolojinin hangi evrede olduğunu doğru tespit edebilmeli ve önümüzdeki birkaç seneyi doğru tahminleyebilmeliyiz. Bunu yapabilecek stratejik analiz kaynağımız içerde bulunmuyorsa mutlaka dışardan almalıyız. Yapılan bir çok yatırım, yanlış zamanda yapıldığı için beklenen verimi getirmemekte ve tarihin sayfalarına gömülmektedir.