Mutlu insanlar mutsuzlara oranla %12 daha verimli

Düşündünüz mü neden Google çalışanlarını bu kadar mutlu etmeye çalışıyor? Cevabını yazının başlığında görüyorsunuz.

Mutlu çalışanlar daha verimli iş sonuçları çıkarır, mutlu eşler daha sağlıklı bir evlilik yürütür, mutlu çocuklar okulda daha başarılı olur. Bu değerlendirmeler hakkında hem fikir isek, mutlu olmak hakkında biraz daha konuşalım.

Bazen, bazı kişiler, bazı durumlarda bir ilüzyon içinde kalabilirler. Örneğin patron ya da insan kaynakları müdürü, çalışanları maaşlarını artırarak mutlu edebileceği yanılsamasına düşebilir, işin kötüsü bu ilüzyon onun gerçeği olabilir. İspatını ister misiniz? İş yerinizden rastgele 10 kişi seçin, hepsine en mutlu olduğu anları sorun. Hiç biri maaşıma zam yapıldığı gün demeyecektir. Bir çoğunun bebeğinin doğduğu günü, kimisi evlendiği günü, kimisi geçen yaz kankasıyla yaptığı geziyi ve buna benzer şeyleri söylediğini göreceksiniz.

Yukarıdaki "patron" örneğini hayatınızın tüm proseslerindeki kilit kişilere uygulayın. Sonuç basit ama şaşırtıcı. Eşinize daha pahalı veya daha değerli hediyeler aldığınız için sizi daha çok sevmeyecek ya da bu daha uzun süre evli kalmanız için yeterli bir sebep olmayacak. Belki bazılarınız gülümseyerek, bu herkes için geçerli değil diyor olabilirsiniz. Ama ben iddia ediyorum, bu dünyadaki her insan için ve her durum için

geçerli. Kimsenin mutlu olmak için maddi değerlere ihtiyacı yok, sadece manevi değerleri bulamadığında mutluluk ihtiyacını karşılamaya çalışan beyin, maddi şeylerin verdiği geçici hazlara muhtaç olmaya başlıyor. Hediye paketini açtığında salgılanan haz'a ilişkin hormonlar "iyi" hissettiriyor. Aynı kişi gece başını yastığa koyduğunda "iyi" hissettiren hormon çoktan ortadan kaybolduğunda, aslında birşey eksik diye düşünüyor. Veya zam alan çalışanınız daha üzerinden bir yıl geçmeden yeni bir şey arıyorum, burda mutlu değilim deyip işten ayrılıyor. İşte bu zamanlarda neden oldu ki diye düşünürken buluyor kişi kendini.

Batılılaştıkça ilüzyon büyüyor, geleneksel insani davranış kalıplarımızı unutuyoruz. Sonuç olarak pedagoglara neden diye soran anneler, mutsuzum işimi değiştireceğim diye IK'nın kapısını aşındıran çalışanlar ve artık aramızdaki şey bitti diyerek boşanan çiftler artıyor, hem de çok hızlı artıyor.

Sözün kısası, hadi sizi mutlu eden şeyleri sıralayın, yazın, resmini çizin. İş yerinizde

size bunu her gün en az bir kez hatırlatacak özel bir yer bulun, ya da buzdolabının üzerine iliştirin. Bitmedi, bu şeylere daha fazla hayatınızda yer vermek için yapılacakları da listeleyin. Son adım; şu an olmakta olanlar, yaşamakta olduğunuz hayat ile bu yazdıklarınızın kesişim kümesini değerlendirin. Çoğu zaman yaşadığınız ilüzyon ile gerçekler farklı olabiliyor. İlüzyonu iç dünyamız, gerçek olanı dış dünya sanıyoruz bazen ama esas gerçek olan iç dünyamız olduğunu, modumuza dış dünyanın değil, iç dünyamızın karar verdiğini fark edip, yazdığınız mutlu edenler listesini daha çok yaşamak için aksiyona geçin.