top of page

Ne kadar uzağı hatırlamak isterdin?

Güncelleme tarihi: 18 Eki 2018

22 Aralık 2016'da not aldığım bir yazım.



Bir sahne gördüm bugün beyaz perdede. Sıradan bir sahne. Önemsiz, detay düşkünleri için özel hazırlanmış sanki. Bir anda geçmişimde belirli bir döneme gönderdi beni. Kokusu geldi burnuma bu döneme ait şeylerin. Bizim ilkokulun bahçesindeki toz kokusu ve koridordaki mermer kokusu. Ve sonra kulağıma Azmi Öğretmen'in sert sesi ve sınıftaki yaramaz Yahya'nın tiz sesi geliverdi. Sonra bir anda gözümün önünden geçti herhangi bir cuma günü okul çıkışı törende yaşananlar. Çok önemsiz, sıradan şeyler aklımın ucuna geldi ama orda kaldım hatırlayamadım, kelimelere dökemedim ve anlatamadım. Ne hissettiğimi hatırladım ama galiba hoşlanmadım ki kaçıverdi o da içimden, unuttum. 


Her zaman yaptığım gibi hayıflandım ilkin, hafızam ne kötü diye. Farkındalığımı takdir edip sonra yine her zamanki gibi aslında böylesi daha iyi diye telkin ettim kendimi. Neyi unutup neyi hatırlayacağımıza aslında karar verebiliyor muyuz? Aslında evet. Bunu beynimize kodlamalarla iletiyoruz. Bir süre sonra bu iletiler beynimiz tarafından öğrenilmiş refleks haline geliyor ve sonuç; "benim hafızam çok kötüdür." Çünkü öyle olmasını ben istedim. Ne kadar uzağı hatırlamak istediğime aslında benkarar verdim. 


“ Özetle, insanoğlu mutsuzluktan kaçınmak adına ne gerekirse yapacaktır. Kimisi mutsuzluktan kaçınmak için unutmayı tercih eder, kimisi de savaşmayı. Unutarak baş eden, mutsuzluğun karşıki sınırın hemen ötesinde var olduğunu bilir içten içe, savaşmayı tercih eden ise yok edemez bir türlü mutsuzluğunu.”

2 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör
bottom of page